Birçok Afrika ülkesinde, kazananlar zaferlerinin meşru olduğunu iddia etseler de seçimler sahte oldukları gerekçesiyle ağır eleştirilere maruz kalmıştır.
Birçok Afrika ülkesi 1950'ler ve 1970'ler arasında Avrupalı emperyalistlerden bağımsızlığını kazanmış ve kıtada demokratikleşme açısından birçok olumlu değişime tanıklık etmiştir.
Birkaç yıl süren baskı ve uzun süren iç savaşların ardından seçim düzenleyen Afrika ülkelerinin sayısı arttıkça katılımcı siyaset de gelişti, böylelikle Güney Afrika ve Gana gibi ülkelerde demokratik ve istikrarlı hükümetlerin ortaya çıkması kolaylaştı.
Amerika Birleşik Devletleri merkezli, hükümet tarafından finanse edilen ve kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olan Freedom House'a göre, demokratik seçimler düzenleyen Afrika ülkelerinin oranı 1990'lı ve 2000'li yıllarda %7'den %40'a yükselmiştir. 2023 Dünyada Özgürlük raporu da Afrika'nın 2022'de biraz ilerleme kaydettiğini ve 11 ülkenin siyasi haklar ve sivil özgürlükler konusunda gelişme kaydettiğini belgeledi.
Ancak bazı Afrika ülkelerinde seçimler otokratik rejimleri meşrulaştırmak için manipüle edilmiş ve bu da kıtadaki istikrarsızlığın başlıca nedenlerinden biri olmuştur. Bu tür ülkelerde, kazananlar zaferlerinin meşru olduğunu iddia etseler de seçimlerin hileli olduğu yönünde ağır eleştiriler yapılmakta ve bu da vatandaşlar ile güvenlik güçleri arasında açık çatışmalara yol açmaktadır.
Demokratik kurumların liderleri kısıtlamadığı durumlarda, iç meşruiyeti iktidara gelme ve iktidarda kalma yöntemlerine bağlı olan yöneticilerin şiddet ve baskı kullanması yaygın bir eğilimdir. Bu tür liderler, yönetişim kalitesinde veya vatandaş katılımında anlamlı bir iyileşmeye katkıda bulunmadan iktidarlarını sürdürürler.
Seçimler mi Kötü Liderler Yaratıyor?
Seçimler dünya genelinde demokratik kimliklerin tek temeli olmaya devam etse de sandıktan çıkan ve beklenen standartların altında kalan birçok hükümet vardır. Demokratik yollarla seçilen bu liderlerden bazıları rutin olarak insanları temel hak ve özgürlüklerden mahrum bırakmakta, anayasal kısıtlamalara tabi olmaksızın kendi çıkarlarına hizmet etmekte, hukuku istediği gibi çiğnemekte, yolsuzluk, baskı ve zorbalıkla nitelendirilmektedir. Unutulmamalıdır ki, kötü liderleri seçimler değil, seçmenler tarafından kendilerine emanet edilen gücü kötüye kullanan seçilmiş liderler yaratır.
1990'ların başından bu yana çeşitli Afrika ülkelerinde yapılan tüm seçimlere bakıldığında, genel olarak seçimlerin adil, şeffaf ve barışçıl bir şekilde yapılmadığı görülmektedir.
En büyük paradoks, insanlık tarihinde daha önce hiç olmadığı kadar çok seçim yapılması, ancak tüm bu oylamalara rağmen demokrasinin ciddi tehdit altında olması, yağmacı politikacılar tarafından tehlikeye atılması ve buna rağmen kıtanın daha az demokratik hale gelmesidir.
Bu yıl, Afrika kıtasının yaklaşık yarısını oluşturan 19 Afrika ülkesinde seçimler yapılacaktır. En kritik seçim ise kısa süre önce Güney Afrika’da gerçekleşmiştir. Başkan Cyril Ramaphosa, Almanya, Birleşik Krallık ve Rusya gibi birçok gelişmiş ülkeden önemli ölçüde daha büyük olduğu için eleştirilen yeni kabinesini açıkladı. Bu, Güney Afrika'nın şimdiye kadarki en büyük kabinesi olmasına rağmen, halkın iradesini yeterince yansıtmadığı ve vergi mükellefleri üzerinde bir yük oluşturduğu düşünülmektedir.
Country | Type of Election | Date |
Komor Adaları | Başkanlık Seçimi | 14 Ocak |
Mali | Başkanlık Seçimi | 4 Şubat |
Senegal | Başkanlık Seçimi | 24 Mart |
Çad | Başkanlık ve Yasama Seçimleri | 6 Mayıs |
Güney Afrika | Genel Seçimler | 29 Mayıs |
Moritanya | Başkanlık Seçimi | 29 Haziran |
Burkina Faso | Başkanlık Seçimi | Temmuz |
Ruanda | Başkanlık ve Yasama Seçimleri | 15 Temmuz |
Cezayir | Başkanlık Seçimi | 7 Eylül |
Mozambik | Başkanlık ve Yasama Seçimleri | 9 Ekim |
Botsvana | Genel Seçimler | Ekim |
Somaliland | Başkanlık ve Yasama Seçimleri | 13 Kasım |
Tunus | Başkanlık Seçimi | 24 Kasım |
Namibya | Başkanlık Seçimi | 27 Kasım |
Mauritius | Genel Seçimler | 30 Kasım |
Gana | Başkanlık ve Yasama Seçimleri | 7 Aralık |
Güney Sudan | Başkanlık ve Yasama Seçimleri | 22 Aralık |
Gine-Bissau | Başkanlık Seçimi | Aralık |
Gine | Başkanlık ve Yasama Seçimleri | Aralık |
Örneğin; Uganda'da 2021 seçimleri nedeniyle internetin kapatılması, ülkenin Finansal Teknoloji ve Hizmet Sağlayıcıları Birliği'ne göre şirketlerin günlük tahmini 17,9 milyon ABD doları kaybetmesine neden oldu. Hükümetin Telekom şirketlerine, şiddeti ateşleyeceğini söyleyerek yaklaşık bir ay boyunca sosyal medya platformlarına erişimi engelleme talimatı vermesinin ardından seçim arifesinde internet kapatıldı.
Oy verme günü öncesinde kan döküldü ve hükümeti eleştirenlere yönelik baskılar devam etti. Muhalefet lideri defalarca gözaltına alındı ve mitingleri göz yaşartıcı gaz ve gerçek mermilerle dağıtıldı, 50'den fazla kişi vurularak öldürüldü.
Bu bağlamda, seçimle bağlantılı şiddet tehdidi yanı sıra ve buna eşlik eden istikrarsızlık ve ekonomik belirsizlik, sonucu önceden belli olan seçimlerin ne denli önem taşıdığı sorusunu gündeme getirmektedir.
Siyasi rekabetin kısıtlanması, muhalefetin hile iddiaları ve sosyal medyada iktidar partisi görevlilerinin oy pusulalarını iktidar lehine işaretlediğini gösteren videolar, ilçelerde oyların nasıl sayıldığı ve seçim komisyonu tarafından nasıl ilan edildiği konusunda netlik olmaması, seçim öncesi bir kısıtlama modeline işaret etmektedir.
Uganda, Ruanda, Tanzanya ve Kenya'da son yirmi yılda yapılan 13 seçimin on bir tanesinde, sosyoekonomik baskıların temel nedenlerinden biri olan ve giderek pahalılaşan seçim kampanyalarını finanse etmek için merkez bankalarına yapılan baskınlarla birlikte, seçim yılı ya da bir sonraki yıl gayri safi yurtiçi hasılada düşüş yaşanmıştır.
Seçimlerin Yapılması Gerektiği Konusunda Fikir Birliği
Uganda gibi ülkelerde şiddet ve baskı, iktidarı elde tutmak için en çok başvurulan ve doğrudan kullanılan araçlar olarak sürekli kendini gösterse de seçimlerin yapılması gerektiği konusunda fikir birliği vardır.
Uzun vadede seçimlerin tekrar tekrar yapılması demokratikleşme etkileri için daha büyük fırsatlar yaratır ve liderlerin iktidarı sonsuza kadar ellerinde tutmalarını zorlaştırma eğiliminde olan yeni açılımları teşvik eder. Bu durum muhalefet partileri arasında koordinasyonun teşvik edilmesi ve siyasi süreçte reform yapmaları için iktidar partileri üzerindeki baskının artırılması sayılabilir.
Demokratik toplumlar, kazananın her şeyi aldığı seçimlerin ötesine geçerek siyasi kapsayıcılık, konuşma, medya, ifade ve örgütlenme özgürlüğü, mülkiyet haklarına erişim ve yargı bağımsızlığı gibi liberal özgürlüklere izin verir.
Bu unsurların bir arada sağlanması, birkaç yılda bir yapılan göstermelik bir seçimde belirleyici bir oy kullanılmasının aksine, günlük siyasete daha fazla katılımı, demokrasinin inşasını ve pekiştirilmesini destekler.
Afrika'daki seçimler genel olarak adil, şeffaf ve barışçıl bir şekilde gerçekleştirilirse, kıtadaki demokratik süreçlerin pekişmesine önemli ölçüde katkıda bulunabilir, çünkü seçimler şiddetle gölgelenmediğinde demokrasiye yönelik iç destek artma eğilimindedir.
Comments