top of page
  • Yazarın fotoğrafıEndris Mekonnen Faris

Afrika'nın Siyasi İstikrarı: Zorluklar ve Umutlar

Zorlukları sağlam fırsatlara dönüştürmek için Demokrasi ve Ekonomi


24 Mart 2024 tarihinde Senegal, devlet başkanı olarak genç ve dinamik olan Bassirou Diomaye Faye seçmekle son yıllarda etkileyici ve heyecan verici siyasi olaylardan birine sahne olmuştur. Batı Afrika'nın, demokratik olmayan şekilde iktidarı ele geçirme konusunda görülen benzersiz bir artışla lekelenmiş olması ve tüm kıtanın, barışçıl iktidar geçişinde umudunu kaybetmeye doğru yüz tutmuşken, Faye'nin seçimi, Afrikalıların bunca zaman görmek istedikleri umut verici gelişmelerden biri olmuştur. Bu heyecan verici deneyim ve örneksiz bir olayı temsil ederken, yeni bir Afrika'nın doğduğu ve geçmişinden uzaklaştığı hissini vermektedir. Bu kısa yazıda, Afrika'nın siyasi istikrarının önündeki zorluklar ve beklentiler demokrasi ve ekonomi merceklerinden kısaca analiz edilmeye çalışılmıştır.


Afrika'nın Çağdaş Siyasi İstikrarı Önündeki Zorluklar


Demokrasi Meselesi

Yapılan ampirik çalışmalara göre demokratik devletler kendi içlerinde barışçıl oldukları konusunda birleşmektedirler. Demokratik devletler arasında barışın hâkim olduğunu belirtmişlerdir. Demokratik barış teorisine göre, dünyanın kalıcı barışa kavuşması için demokrasinin tüm egemen devletler tarafından benimsenmesi gerekmektedir. Eğer bu doğruysa, demokrasiyi gerçek anlamda benimsemesi gereken ilk kıta Afrika olmalıdır. Zira demokratik olmayan tutumlar nedeniyle bu topraklarda on yıllardır özlenen şey barıştır. Ancak, dünyanın dört bir yanında demokratik olmayan ülkeler büyük ölçüde barışçıl ve ekonomik olarak müreffeh durumdadır. Bu, kıta genelinde geniş kapsamlı demokratik kuralların tesis edilmesi için çaba göstermenin önemli ve tek bir şey olduğunu savunmak içindir. Ancak bu hem siyasi olarak istikrarlı hem de ekonomik olarak gelişmiş demokratik ve demokratik olmayan ülkelerde eşit derecede mevcut olan anayasal ve kurumsal kabiliyetleri güçlendirmeye yönelik etkili tedbirlerle ayrılmaz bir şekilde birleştirilmelidir. Otoriter hükümetler, demokratik olmayan özelliklere sahip olmalarına rağmen, ülkelerini nispeten barışçıl ve ekonomik açıdan müreffeh tutmak için kurumsal kapasitelerini etkin bir şekilde kullanmışlardır. Bir kıta olarak Afrika bu konuda bariz bir şekilde başarısız olmuştur.    


Ekonomi Meselesi

Devlet aktörlerinin karşılıklı ilişkilerinin geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaştığı çağdaş bir dünyada yaşarken, sorulması gereken önemli bir soru ortaya çıkmaktadır. Ancak Afrika'nın bağımsızlığından bu yana ne içe dönük olarak güçlü ne de küresel ekonomik alanda aktif olması, karşılıklı ilişkiler klişesinin geçerliliğini sorgulatıyor. Bu da kıtanın siyasi istikrarını büyük ölçüde olumsuz etkilemekte ve Covid-19'dan sonra daha da kötüye gitmektedir.

Günümüz Afrika'sında ekonomik ilerlemenin durağan olmasa da zayıf seyretmesi, özellikle Batı ve Doğu Afrika bölgelerinde siyasi istikrarsızlıkların artmasına yol açmaktadır. Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin doğusunda merkezi hükümete karşı savaşan M23'ün yeniden silahlanmasıyla Kongo'nun bir kez daha bataklığa sürüklendiği bildirilmekte ve darbeler yeniden artış göstermektedir. Endişe verici bir şekilde, sadece son dört yılda Afrika, başarısız girişimler de dahil olmak üzere on dört askeri darbe tecrübe etmiştir. Sudan'ın unutulan iç savaşı, 7 milyondan fazla kişiyi yerinden etti ve 2023 Nisan ayında başladığından bu yana 10 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu ve sonu belirsizdir.

1980 ile 2013 yılları arasında 52 Afrika ülkesini analiz eden bir ampirik çalışma, kıtanın daha önceki yıllara kıyasla daha iyi ekonomik performanslar ve daha yüksek büyüme oranları etkisiyle nispeten siyasi istikrarını koruduğunu ortaya koymuştur. Ancak, o zamandan beri bazı Afrika ülkelerinde ekonomik büyümede değişikliklere rağmen, kıta etkileyici ekonomik büyümede performansını dondurmuş durumdadır. Dünya finans kurumları, Afrika'nın zayıf ekonomik büyümesini, artan borç krizi, yükselen enflasyon ve artan gıda güvensizliği ile gölgelenmiş olduğunu rapor etmektedir.



Afrika'da Siyasi İstikrar Beklentileri

Afrika'nın siyasi istikrar beklentisi, kıtanın gerçekleştirmesi beklenen demokratik uygulamaların ve ekonomik refahın başarısına bağlıdır. 

Ekonomik refaha gelince, coğrafyasının zenginliği ve bunu pratik ve sürdürülebilir bir değişime dönüştürecek genç insan kapasitesinden kaynaklanan birleşik faktörler nedeniyle kıtanın büyüme ve buna bağlı olarak gelişmesi umut verici görünüyor.  Kıta, dünyadaki altının yüzde 40'ına, krom ve platinin ise yüzde 90'ına sahiptir. Dünyadaki en büyük kobalt, elmas, platin ve uranyum rezervleri Afrika'da bulunmaktadır. Dünyadaki ekilebilir arazilerin yüzde 65'i ve gezegendeki yenilenebilir tatlı su kaynaklarının yüzde 10'u Afrika'dadır. Bu istatistiksel açıklama, Birleşmiş Milletler Çevre Programı'na (UNEP) göre Afrika'yı dünya üreticileri için önemli hammadde tedarikçilerinden biri haline getirmektedir.

Ancak Afrika uzun süredir zengin kaynaklarını etkin bir şekilde kontrol edememektedir, zira kâr fazlası elde eden endüstriler üretimlerini ve daha geniş pazar zincirlerini yönetmektedir. Girdilerin sahibi olarak Afrika ile ürün tedarikçisi olarak dev endüstriler arasındaki büyük dengesizlik artık ciddi bir şekilde sorgulanmaya başlandı. Afrika, dünyadaki kakao çekirdeklerinin yüzde 70'ini tedarik ederken, Fildişi Sahili ve Gana, Nijerya ve Kamerun ile birlikte lider konumda yer alıyor. Bir istatistiğe göre sadece Gana dünya kakaosunun yüzde 45'ini elinde tutuyor. Dünya pazarında böylesine güçlü bir yere sahip olmak Afrika ülkeleri tarafından artık ihmal edilecek bir durum değildir.

Bunu göstermek için örnek bir durum, Ganalıların ekonomilerinin ana unsurlarından biri olan kakao üzerinde aldıkları öncü önlem olabilir. Bu önlem, zalim sömürgeci neo-koloniyal işletme davranışına son vermek amacıyla İsviçre'ye karşı alınmıştır. Gana, 700.000'den fazla kakao çiftçisi için önemli ve sürdürülebilir bir değişim ve gelişme sağlayacak şekilde ülkenin kakao kaynaklarını tamamen kontrol etmesini temin eden sıkı bir aktör haline gelmiştir. Dolayısıyla Afrika'nın genelinde siyasi istikrarı sağlamanın yollarından biri, çikolata üreticisi zengin ülkelerin ve bunun ticaretini yapan bir avuç açgözlü firmanın gücünü elinden almaktan geçiyor.

Demokrasiye ve onun Afrika'nın siyasi istikrarına katkısına gelince, bu da umut verici görünüyor. Son dönemlerde Senegal'de genç bir liderin seçilmesine yol açan örnek demokratik uygulamaların temelinde demokratik kurumların nispeten etkin işleyişi ve geniş halk kitlelerinin bu kurumlara duyduğu büyük güven yatmaktadır. Bu şiddet yanlısı politikacıların ve askeri mekanizmaların uzun süredir devam eden hakimiyetinden sivillerin ve hukuka saygılı politikacıların hakimiyetine doğru yumuşak ama tedrici bir geçişe işaret etmektedir. Ancak kalıcı değişimlerin tüm kıtayı sarması ve siyasi istikrarın sağlam temellere oturması için seçimlerin yanı sıra güçlü ve çok katmanlı girişim ve çabaya ihtiyaç vardır.


Referanslar

Afrika'da siyasi istikrarsızlık ve ekonomik büyüme: https://ideas.repec.org/a/spr/ijoeps/v13y2019i1d10.1007_s42495-018-0008-1.html

Senegal Cumhurbaşkanlığı Seçiminden Çıkarılacak Temel Sonuçlar: https://africacenter.org/spotlight/key-takeaways-from-senegals-presidential-election/

6 görüntüleme

Коментарі


bottom of page